29 Ocak 2015 Perşembe
25 Ocak 2015 Pazar
Hastalıklar ve Sinema
Kimi filmler vardır, filmin ana karakterinin ağır bir hastalığı vardır. Filmin konusunu bu hastalık oluşturur. Bugün bu filmlerden bir kaçını örnek vereceğiz.
ŞİZOFRENİ:
Sinemada çoğunlukla işlenen hastalıklardan biridir şizofreni. Bunun en iyi örneği, Nobel ödüllü Amerikalı matemetikçi John Nash'in hayatının anlatıldığı, yönetmenliğini Ron Howard'ın yaptığı 2001 yapımı A Beatuful Mind (Akıl Oyunları) filmidir. Russel Crowe'un muhteşem bir performans sergilediği film 2002 yılında en iyi film Oskarı ödülünü almıştır.
ALZHEİMER:
AİDS:
ŞİZOFRENİ:
Sinemada çoğunlukla işlenen hastalıklardan biridir şizofreni. Bunun en iyi örneği, Nobel ödüllü Amerikalı matemetikçi John Nash'in hayatının anlatıldığı, yönetmenliğini Ron Howard'ın yaptığı 2001 yapımı A Beatuful Mind (Akıl Oyunları) filmidir. Russel Crowe'un muhteşem bir performans sergilediği film 2002 yılında en iyi film Oskarı ödülünü almıştır.
ALZHEİMER:
Alzheimer, sinemada sıkça karşımıza çıkan bir diğer hastalıktır. Yönetmenliğini Sarah Polley'in yaptığı 2006 yapımı Away From Her (Ondan Uzakta) ve yönetmenliğini John H. Lee'nin yaptığı 2004 yapımı A Moment To Remember (Hatırlanacak Bir Anı) Alzheimer hastalığını işleyen başarılı örnekler. Ama benim en çok beğendiğim film, Richard Glatzer'in yönettiği ve Julianne Moore'un muhteşem oynadığı (ki 2015 Altın Küre en iyi akdın oyuncu ödülünü aldı ve oskarın da en büyük adayı) Still Alice filmidir. Bir alzheimer hastası neler yaşar ancak bu kadar çarpıcı anlatılabilir.
Bir AİDS hastasının toplum içindeki yerini sorgulayan ve onun hukuk mücadelesini başarıyla anlatan bir film, Philedelphia. Jonathan Demme'in yönettiği 1993 yapımı filmde Tom Hanks ve Denzel Washington rol almaktadır. Özellikle Tom Hanks'in performansı olağanüstüdür (Bu oyunculuk kendisine oscar kazandırmıştır).
Ülkemizde de AİDS'i konu edinmiş başarılı bir yapım vardır.
İncir Reçeli'ini Aytaç Ağırlar yönetti, Melike Güner ve Halil Sezai baş rolleri paylaştılar.
DİSLEKSİ (ÖĞRENME ZORLUĞU):
Hindistan Sinemasının (Bollywood) en önde gelen isimlerinden biri olan Aamir Khan'ın hem yönettiği hem de baş rol oynadığı Taare Zameen Par (Her Çocuk Özeldir) filmi, Disleksi hastalığını konu edinmiştir. Filmde harfleri ve sayıları algılamakta zorluk çeken ve bu yüzden ailesi ve çevresi tarafından geri zekalı olarak görülen küçük bir çocuğun resim öğretmeni ile tanışmasından sonra değişen hayatı ve başarısı anlatılmaktadır.
OTİZM:
Otizm ile ilgili yapılmış belki de en iyi film Rain Man'dir. Bir başyapıt olarak kabul edilen 1989 yapımı filmi Barry Levinson yönetti. Dustin Hoffman'ın otistik bir hastayı oynadığı film bir çok ödül almıştır. En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi aktör ve en iyi orijinal senaryo dallarında oscar aldı. Sadece Dustin Hoffman'ın muhteşem performansı için bile izlenebilir.
Otizm ile ilgili bir diğer başarılı örnek, Temple Grandin filmidir.
Amerikalı hayvan bilimi uzmanı ve üniversite profesörü olan Temple Grandin'in hayatının anlatıldığı 2010 yapımı filmde, hayatı boyunca çevresi tarafından yanlış değerlendirilen otistik bir kadının hayat mücadelesi ve başarıları anlatılır. Temple Grandin'in Claire Danes tarafından canlandırıldığı filmi Mick Jackson yönetmiştir.
Otizmin anlatıldığı bir diğer önemli film ise Bollywood yapımı My Name İs Khan filmidir.
Bollywood'un iki önemli oyuncusu Kajol ve Shah Rukh Khan'ın oynadığı 2010 yapımı filmi Karan Johar yönetmiştir.
DOWN SENDROMU:
Gerçek bir Down Sendromlu olan Pascal Duquenne ve ünlü fransız oyuncu Daniel Auteuil'in baş rollerde olduğu The Eight Day (Sekizinci Gün) filmini Jaco Van Dormeal yönetmiştir. 1996 yapımı filmde iş hayatında başarılı ancak özel hayatında sorunlar yaşayan iş adamı Harry ile bir tedavi merkezinde kalan down sendromlu Georges'un dostluğu anlatılır. Film, Down Sendromlu bir kişinin hayatı hakkında çok önemli veriler verirken seyirciyi eğlendirmeyi de ihmal etmiyor.
TETRAPLEJİ (FELÇ):
Kahramanı yatağa tam bağımlı bir çok film vardır. Ama bunların en başında sanırım The Sea İnside (İçimdeki Deniz). Alejandro Amenabar'ın yönettiği ve Javier Bardem muhteşem oynadığı 2005 yapımı bu filmde, geçirdiği bir trafik kazası sonucu yatağa tam bağımlı hale gelen ve otuz yılını yatalak geçiren bir adamın dramı anlatılmaktadır.
MENTAL RETARDASYON (ZİHİNSEL ENGELLİ):
Zeka seviyesi nedeni ile devlet okullarına alınmayan Forrest Gump'ın destansı öyküsünü anlatan filmde Tom Hanks yine muhteşem (ikinci oscarını bu rolle almıştır.) Yönetmenliğini Robert Zemeckis'in yaptığı 1994 yapımı bu filmde her ne kadar zeka seviyesi düşük de olsa fiziksel olarak son derece sağlam olan Forrest Gump, yaşadıkları ile seyirciyi duygudan duyguya sürükler.
Mental retardasyonu konu alan bir diğer başarılı film de 2002 yapımı I Am Sam filmidir. Sean Penn'in muhteşem bir oyunculuk sergilediği filmi Jessie Nelson yönetmiştir. Zeka seviyesi, 7 yaşındaki bir çocuğun seviyesine eş bir babanın kızıyla birlikte yaşamak için verdiği hukuk mücadelesi anlatılmaktadır.
ALS:
İngiliz fizikçi ve evren bilimci ve ALS hastası olan Stepen Hawking'in hayatını anlatan The Theory of Everthing (Herşeyin Teorisi) filmini James Marsh yönetti. 2015 yapımı filmde Hawking'i Eddie Redmayne büyük bir başarıyla canlandırdı. Redmayne bu filmdeki oyunculuğu ile 2015 altın küre ödüllerinde (Golden Globe) en iyi aktör ödülünün sahibi oldu, Oscarın da en büyük adayı.
KANSER:
Ayrı iki dünyanın insanı, bir tarafta bir milyarder iş adamı, diğer tarafta düşük gelir seviyesine sahip bir oto tamircisi. Bu iki insanın ortak noktası ise hastalıkları. İkisi de kanser olup bir hastanede aynı koğuşta kalmaktadırlar ve sayılı günleri kalmıştır. Hayatlarının kalan kısmında daha önce yapmak isteyip de yapamadıkları şeylerin listesini yapıp bunları gerçekleştirmek isterler. Hollywood'un iki usta oyuncusu Jack Nicholson ve Morgan Freeman'in oynadığı 2008 yapımı The Bucket List (Şimdi Ya Da Asla) filmini Rob Rainer yönetmiştir.
21 Ocak 2015 Çarşamba
Pozitia Copilului
Poizitia Copilului, Romanya Sinemasının son dönemde yapılmış en iyi filmlerinden biri. Sosyo-ekonomik olarak iyi durumda olan bir aileden olan 34 yaşındaki Barbu, bir trafik kazasında yoksul bir ailenin 14 yaşındaki oğullarına çarpıp ölmesine neden olur. Barbu'nun son derece otoriter, dediğim dedik annesi Cornelia, çocuğunun bu suçtan hüküm giyip hapse girmesine engel olmak için çalışmalara başlar. Bunun için toplumdaki statüsünü, üst mevkilerdeki bağlantılarını devreye sokmaya çalışır. Tanıkların ifadesini değiştirmesi için onlarla anlaşma yoluna gider. Dünyanın her yerinde geçerli bir kural gibi, burada da zengin güçlüdür, zengin haklıdır, otoriteler zenginden yanadır.
Filmin hikayesi yukarıda anlatıldığı gibi olsa da asıl verilmek istenen mesaj başka. Filmdeki anne karakteri çok baskın, çok otoriter. Çocuğu 34 yaşına gelmesine rağmen hala ondan bebeğim diye bahseder. Bebeğim derken bile, herhangi bir sevgi ya da şefkat emaresi göstermiyor. Hayatı boyunca çocuğun bütün kararlarına hükmetmiş, onun yerine düşünmüş ve onun adına kararlar almış. Baba dersen annenin gölgesinde ve etkisinde kalmış, son derece silik bir figür. Bunun sonucunda Barbu, kişiliği tam gelişmemiş, sorumluluk almaya yanaşmayan bir kişi olmuştur. Barbu, karıştığı kazada üzerine düşeni yapmaya yanaşmaz, anne-babasına; ''her zaman ki gibi yine siz halledin'' demekle, daha önceleri hiç bir sorumluluk almadığını gösteriyor. Anne-babasına özellikle annesine düşman olmuş, evden ayrılmış ve annesinin onaylamayacağı bir kadınla yaşamaktadır. Tüm çabası anne otoritesini kırmak ve kendi benliğini ortaya koymak içindir. Aile kavramına olan inancını kaybetmiş, bundan dolayı birlikte yaşadığı kadından çocuk yapmaya da cesaret edememiştir. Tüm bunların yaşanmasında Barbu'nun tek çocuk olmasının payı olduğunu düşünüyorum.
Filmin sonlarına doğru, iki ailenin karşı karşıya geldiği sahne çok iyiydi. Bu sahnede, çocuğu ölen babanın isyanı, yürek burkan cinstendi. En çarpıcı sahne ise ölen çocuğun babası ile Barbu'nun karşı karşıya geldikleri sahneydi. Seslerini duymadığımız, sadece dikiz aynasından görüntülerini gördüğümüz bu sahnede en son birleşen eller ve sonrasında arabaya gelen Barbu'nun hıçkıra hıçkıra ağlaması çok etkileyiciydi.
Genel olarak oyunculuklar çok başarılı ama özellikle anne rolündeki Luminita Gheorghiu
muhteşemdi.
FRAGMAN:
20 Ocak 2015 Salı
15 Ocak 2015 Perşembe
2015 Oskar Adayları
Bu yıl 87. kez dağıtılacak Akademi Ödülleri'nde adaylar açıklandı. Ödüller 22 Şubat'ta sahiplerini bulacak.
En İyi Film
American Sniper
Birdman
Boyhood
The Grand Budapest Hotel
The Imitation Game
Selma
The Theory of Everything
Whiplash
En İyi Yönetmen
Wes Anderson | The Grand Budapest Hotel
Alejandro González Iñárritu | Birdman
Richard Linklater | Boyhood
Bennett Miller | Foxcatcher
Morten Tyldum | The Imitation Game
En İyi Erkek Oyuncu
Steve Carell | Foxcatcher
Bradley Cooper | American Sniper
Benedict Cumberbatch | The Imitation Game
Michael Keaton | Birdman
Eddie Redmayne | The Theory of Everything
En İyi Kadın Oyuncu
Marion Cotillard | Two Days, One Night
Felicity Jones | The Theory of Everything
Julianne Moore | Still Alice
Rosamund Pike | Gone Girl
Reese Witherspoon | Wild
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Robert Duvall | The Judge
Ethan Hawke | Boyhood
Edward Norton | Birdman
Mark Ruffalo | Foxcatcher
J.K. Simmons | Whiplash
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Patricia Arquette | Boyhood
Laura Dern | Wild
Keira Knightley | The Imitation Game
Emma Stone | Birdman
Meryl Streep | Into the Woods
En İyi Özgün Senaryo
Birdman | Alejandro González Iñárritu, Nicolas Giacobone, Alexander Dinelaris ve Armando Bo
Boyhood | Richard Linklater
Foxcatcher | E. Max Frye ve Dan Futterman
The Grand Budapest Hotel | Wes Anderson ve Alec Guinness
Nightcrawler | Dan Gilroy
En İyi Uyarlama Senaryo
American Sniper | Jason Hall
The Imitation Game | Graham Moore
Inherent Vice | Paul Thomas Anderson
The Theory of Everything | Anthony McCarten
Wild | Nick Hornby
En İyi Kurgu
American Sniper | Joel Cox ve Gary Roach
Boyhood | Sandra Adair
The Grand Budapest Hotel | Barney Pilling
The Imitation Game | William Goldenberg
Whiplash | Tom Cross
En İyi Görüntü Yönetimi
Birdman | Emmanuel Lubezki
The Grand Budapest Hotel | Robert D. Yeoman
Ida | Ryszard Lenczewski ve Lukasz Zal
Mr. Turner | Dick Pope
Unbroken | Roger Deakins
En İyi Kostüm Tasarımı
The Grand Budapest Hotel | Milena Canonero
Inherent Vice | Mark Bridges
Into the Woods | Colleen Atwood
Maleficent | Anna B. Sheppard & Jane Clive
Mr. Turner | Jacqueline Durran
En İyi Özgün Müzik
The Grand Budapest Hotel | Alexandre Desplat
The Imitation Game | Alexandre Desplat
Interstellar | Hans Zimmer
Mr. Turner | Gary Yershon
The Theory of Everything | Jóhann Jóhannsson
En İyi Özgün Şarkı
“Everything Is Awesome” | The Lego Movie
“Glory” | Selma
“Grateful” | Beyond the Lights
“I’m Not Gonna Miss You” | Glen Campbell: I’ll Be Me
“Lost Stars” | Begin Again
Yabancı Dilde En İyi Film
Ida (Polonya)
Leviathan (Rusya)
Tangerines (Estonya)
Timbuktu (Moritanya)
Wild Tales (Arjantin)
En İyi Animasyon
Big Hero 6
The Boxtrolls
How to Train Your Dragon 2
Song of the Sea
The Tale of the Princess Kaguya
En İyi Film
American Sniper
Birdman
Boyhood
The Grand Budapest Hotel
The Imitation Game
Selma
The Theory of Everything
Whiplash
En İyi Yönetmen
Wes Anderson | The Grand Budapest Hotel
Alejandro González Iñárritu | Birdman
Richard Linklater | Boyhood
Bennett Miller | Foxcatcher
Morten Tyldum | The Imitation Game
En İyi Erkek Oyuncu
Steve Carell | Foxcatcher
Bradley Cooper | American Sniper
Benedict Cumberbatch | The Imitation Game
Michael Keaton | Birdman
Eddie Redmayne | The Theory of Everything
En İyi Kadın Oyuncu
Marion Cotillard | Two Days, One Night
Felicity Jones | The Theory of Everything
Julianne Moore | Still Alice
Rosamund Pike | Gone Girl
Reese Witherspoon | Wild
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Robert Duvall | The Judge
Ethan Hawke | Boyhood
Edward Norton | Birdman
Mark Ruffalo | Foxcatcher
J.K. Simmons | Whiplash
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Patricia Arquette | Boyhood
Laura Dern | Wild
Keira Knightley | The Imitation Game
Emma Stone | Birdman
Meryl Streep | Into the Woods
En İyi Özgün Senaryo
Birdman | Alejandro González Iñárritu, Nicolas Giacobone, Alexander Dinelaris ve Armando Bo
Boyhood | Richard Linklater
Foxcatcher | E. Max Frye ve Dan Futterman
The Grand Budapest Hotel | Wes Anderson ve Alec Guinness
Nightcrawler | Dan Gilroy
En İyi Uyarlama Senaryo
American Sniper | Jason Hall
The Imitation Game | Graham Moore
Inherent Vice | Paul Thomas Anderson
The Theory of Everything | Anthony McCarten
Wild | Nick Hornby
En İyi Kurgu
American Sniper | Joel Cox ve Gary Roach
Boyhood | Sandra Adair
The Grand Budapest Hotel | Barney Pilling
The Imitation Game | William Goldenberg
Whiplash | Tom Cross
En İyi Görüntü Yönetimi
Birdman | Emmanuel Lubezki
The Grand Budapest Hotel | Robert D. Yeoman
Ida | Ryszard Lenczewski ve Lukasz Zal
Mr. Turner | Dick Pope
Unbroken | Roger Deakins
En İyi Kostüm Tasarımı
The Grand Budapest Hotel | Milena Canonero
Inherent Vice | Mark Bridges
Into the Woods | Colleen Atwood
Maleficent | Anna B. Sheppard & Jane Clive
Mr. Turner | Jacqueline Durran
En İyi Özgün Müzik
The Grand Budapest Hotel | Alexandre Desplat
The Imitation Game | Alexandre Desplat
Interstellar | Hans Zimmer
Mr. Turner | Gary Yershon
The Theory of Everything | Jóhann Jóhannsson
En İyi Özgün Şarkı
“Everything Is Awesome” | The Lego Movie
“Glory” | Selma
“Grateful” | Beyond the Lights
“I’m Not Gonna Miss You” | Glen Campbell: I’ll Be Me
“Lost Stars” | Begin Again
Yabancı Dilde En İyi Film
Ida (Polonya)
Leviathan (Rusya)
Tangerines (Estonya)
Timbuktu (Moritanya)
Wild Tales (Arjantin)
En İyi Animasyon
Big Hero 6
The Boxtrolls
How to Train Your Dragon 2
Song of the Sea
The Tale of the Princess Kaguya
12 Ocak 2015 Pazartesi
El Bola
Filmde çok etkileyici sahneler var. benim en çok etkilendiğim sahne, Alfredo ile babasının Pablo'yu ararlarken, parkta karşılıklı konuştukları sahneydi. Babası Alfredo'ya Pablo nerede diye sorar, Alfredo bilmediğini söyler. babasının ısrarı devam edince Alfredo, Pablo'nun nerede olduğunu bildiğini ama söyleyemeyeceğini ifade eder. babası sinirlenip yüzüne tokat atar. O anda baba ile oğul arasındaki ipler kopar ve Alfredo, Pablo'nun nerede olduğunu bilmediğini söyleyip öfkeyle babasının yanından ayrılır. babasının bu yanlış tutumu yüzünden Alfredo yalan söylemiş ve diyaloğu koparmış oluyor. bence bu sahne tüm filmin ana fikrini veriyor.
Bazı filmler, mesaj vereceğim diye seyirciyi sıkar ama El Bola bu filmlerden biri değil. son derece etkileyici bir anlatıma sahip. Müzikleri ile başarılı oyunculukları ile izlenmesi gereken filmlerden biri.
Yapım : 2000 - İspanya
FRAGMAN:
72. Altın Küre Ödülleri (Golden Globe Awards)
Hollywood Foreign Press Association (Hollywood Yabancı Basın Birliği) tarafından 1944 yılından beri verilen Altın Küre Ödülleri (Golden Globe Awards), film endüstrisi için önemli ödüllerdendir. Bu ödüller film, dizi ya da aktör ve aktrisler için önemli referans olarak kabul edilir.
Bu yıl ki, Altın Küre (Golden Globe) Ödülleri sahipleri belli oldu:
En iyi film (Drama): Boyhood
En iyi film (Müzikal/Komedi): The Grand Budapest Hotel
Yabancı dilde en iyi film: Leviathan (Rusya)
En iyi animasyon: How To Rain Your Dragon 2
En iyi yönetmen: Richard Linklater (Boyhood)
En iyi kadın oyuncu (Müzikal/Komedi): Amy Adams (Big Eyes)
En iyi erkek oyuncu (Müzikal/Komedi): Micheal Keaton (Birdman)
En iyi kadın oyuncu (Drama): Julianne Moore (Still Alice)
En iyi erkek oyuncu (Drama): Eddie Redmayne (The Theori of Everthing)
En iyi yardımcı erkek oyuncu: J. K. Simmons (Wiplash)
En iyi yardımcı kadın oyuncu: Patricia Arquette
En iyi senaryo: Birdman
En iyi şarkı: Glory (Selma)
En iyi müzik: The Theory of Everthing (Johann johansson)
Altın Küre Ödülleri, aynı zamanda televizyon yapımlarına da verilmekte.
10 Ocak 2015 Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)